Ramazan ayı geldiği zaman tartışmasız en çok konuşulan konulardan birisi hamileler ve emziren anneler oruç tutabilir mi?

                Gebelikle birlikte vücutta birtakım fizyolojik değişiklikler olur. Gebelik haftası ilerledikçe kalp daha fazla kan pompalar, böbrekler daha fazla kan süzer vs. Gebelerde enerji tüketimi ve ihtiyacı artar. Oruç tutarken uzun süre aç ve susuz kalıp enerji ihtiyacının yeterince karşılanmaması durumunda doğal fizyoloji bozulacağından anne ve bebek için riskli bir durum söz konusu olabilir. Gebelerin dehidrate kalması veya beslenemeyip kan şekerinin düşmesi hayati önem arz etmektedir. Bebeğin gelişmesi açısından kan şekeri seviyesinin belli bir aralıkta kalması önemlidir. Uzun süren açlık hipoglisemiye sebep olur. Hipoglisemi annede ve bebekte istemediğimiz patolojik durumlara yol açabilir. Hipoglisemiye maruz kalan bebekleri kaybetmesek dahi metabolizmasının ve gelişiminin yavaşladığı bilinmektedir. Gebeler bu zamanda bebek hareketlerinin azaldığını belirtir genelde. Dehidrate kalan gebelerde ise tansiyon düşmesine bağlı olarak bebeğe giden kan akımında azalma olabilir. Vücut bebeğe giden kan akımını korumak için diğer organlara giden kan akımını azaltır. Bu da vücutta halsizlik, kırgınlık ve yorgunluğa sebep olabilir. Özellikle erken haftalarda su tüketmeyen ve yeterince beslenemeyen gebelerde kabızlık, baş dönmesi, bulantı ve kusmanın arttığı, ilerleyen haftalarda ise bebeğin düşük doğum ağırlıklı olabileceği bilinmektedir.

                Emziren annelerde yaklaşım bebeğin yaşına göre değişmektedir. Bebeklerin ilk altı ay sadece anne sütüne ihtiyacı vardır. Anne sütü su tüketimi ve annenin beslenmesinden etkilenebileceği için gebelikten pek farklı değildir durum. Daha büyük bebeklerde bebeğin anneye bağımlılığı azaldığı için anne kendi dayanıklılığına göre oruç tutabilir veya kaza edebilir.

                Oruç tutmayı dini yönüyle de ele almak gerekiyor. İslamiyet hoşgörü ve kolaylık dinidir. Hastalıkta, gebelikte ve sağlık koşullarının uygun olmadığı zamanlar da tutulmayan oruçların kaza ile telafisi mümkündür. Böyle bir kolaylık varken özellikle diyabet, hipertansiyon, kalp ve karaciğer hastalıkları gibi kronik hastalıkları olan gebelerin oruç tutması çok tehlikelidir.

                Kendisini oruç tutabilecek güçte hisseden ve tutmak isteyen gebelere ise kabızlık, baş dönmesi, mide bulanması, bayılma gibi acil durumlara karşı farkındalığı artırarak takiplerine devam edilmelidir. Beslenmesine ve sıvı tüketimine yönelik bilgilendirilmelidir.

                Çocuk istemi olup tedavi görmeye başlayan çiftlerimiz de ilaçları için saat ve doz ayarlaması yaparak oruç tutabilirler.